Biyokütle bitkilerin ve diğer canlı yapıların kökenidir. Ağaçlar, çeşitli tarım bitkileri (buğday, mısır gibi…), otlar, yosunlar, algler, sebze meyve atığı gibi organik çöpler, hayvan dışkıları, gıda sanayi atıkları biyokütle olarak adlandırılır. Tüm enerji kaynaklarının olduğu gibi biyokütlenin de kaynağı güneştir. Bitkilerde güneş enerjisi fotosentez yoluyla depolanır. Bu işlem sırasında bitki tarafından atmosferden alınan karbondioksitin bu bitkilerin yanması sonucu atmosfere salınan karbondioksite eşit olması itibariyle biyokütle tükenmez oluşunun yanı sıra temiz bir enerji kaynağı olarak da kabul edilir. Hemen her yerde, uygun sıcaklıklarda, düşük ışık şiddetinde ve kısa zamanda yetişebilmesi, küçük ölçekte enerji üretimi için de uygun olması, depolanmaya uygun olması, NOx ve SO2 salınımının düşük olması, CO2 dengesini kısmen de olsa sağlaması (bu bitkilerin yetiştirilmesi ve taşınması esnasında kullanılan araçlardan atmosfere salınan karbondioksit üzerinde durulan ve eleştirilen noktalardan biridir) açısından günümüzde fosil yakıtlara alternatif olarak görülen yenilenebilir enerji kaynaklarından biridir. Ancak veriminin düşük olması, fazla miktarda su ihtiva etmesi ve tarım alanlarını büyük oranda işgal etmesi eleştirilen yönlerindendir.

Biyokütleden enerji elde edilmesinde doğrudan yakma, havasız çürütme, fermantasyon, piroliz, gazlaştırma, biyofotoliz gibi yöntemler kullanılmaktadır.

Artı Enerji olarak, kaynakları ve iklimi çok çeşitli olan ülkemizde hem çiftçiye bir ek gelir kaynağı olması hem de yeni iş olanakları yaratabilmesi nedenleri ile biyokütleye özel önem veriyoruz. Avrupa’da bu konuda oldukça ileride olan İspanya gibi ülkelerdeki örnekler baz alınarak, biyokütle santrali fizibilite hazırlıklarımız devam etmektedir.